5 Şubat 2015 Perşembe

İnsanlar dokuza mı ayrılır?

Bugünlerde Enneagram Sistemine takmış vaziyetteyim. Kendi karakter tipini halen bilmeyen varsa, buyursun bu linkten yaksın. Önceki yazımda da dediğim gibi ben tip 7'yim. Türkçeye Maceracı diye çevirmişler ama esasında coşkun dense daha mantıklı olurdu. Bir taraftan diyorum dünyada sadece dokuz tip karakter olur mu, bir yandan da testi kim yaptıysa bu dokuzundan birine mutlaka ve tıpatıp uydu. Aşağıdaki karakter tiplerine bir göz atın bakalım tanıdığınız kimseleri çağrıştırıyor mu:


  • Tip 1: Mükemmeliyetçi: Kafasında 'doğru ve yanlış' kesin çizgilerle ayrılmış durumda. Temel arzusu doğru olmak. Her şeyin en iyisini ve en doğrusunu istiyor.Kimse onu eleştirmesin, kimse ona yanlışsın demesin. En baştan aşırı eleştiriyor ki, kendinin eleştirilmesinin önüne geçebilsin. (Babam, bi de yanlış hatırlamıyorsam kardeşim H)
Mükemmeliyetçi
  • Tip 2: Yardımsever: Bu tipin ulaşmaya çalıştığı yer, sevilmek. Korkusu sevilmeye değer bulunmamak. Sevilmeyi garantilemek için insanları mutlu etmeye çalışıyor. Bunu da gerekli olsun olmasın yardım ederek başarmaya uğraşıyor. (C halam)
Yardımsever
  • Tip 3: Başarı odaklı: Bu kategoridekiler, başka insanların onlar hakkındaki düşüncelerini önemsiyor. Birileri onları takdir etsin istiyor. O onayı, takdiri almak için de bir hedef koyup oraya doğru emin adımlarla ilerliyorlar.
Başarı odaklı
  • Tip 4: Özgün: Bu tip insanlar, farklı ve özel olmaktan hoşlanıyor. Tip 4, duygularının çok farkında o yüzden de bunları ifade etmek istiyor. Özel ve farklı hissetme ihtiyacı, izole olmasına neden olabiliyor. Herkesten farklı bir güzellik ve estetik anlayışa sahip. (Kardeşim Z)
Özgün
  • Tip 5: Araştırmacı: Bunların da derdi gücü bilgi. Faydasız, yetersiz, kapasitesiz olma korkuları var. Okuyarak, anlayarak, bilerek kendilerini çevresel tehditlerden koruyacaklarına inanıyorlar. (Arkadaşım Pd, ve muhtemelen annem)
Araştırmacı
  • Tip 6: Sadık: Bu tipin temel korkusu yönsüz, desteksiz kalmak. Bu açığı, sadakat ve güvenliği sağlayarak gidermeye çalışıyor. Bizimkiler dizisindeki Cemil abi vardı ya, onun gibi, devamlı muhtemel felaketler ve hastalıklardan bahsederek herkesi alarmda tutmak, 'güvenli' ortam yaratmak isterler. Bi de şüpheciler. (Eşimin ablası Mc)
Sadık/Şüpheci
  • Tip 7: Coşkun: Bunun da temel korkusu sıkılmak ve mahrum kalmak. Sıkılmamak  için sürekli heyecan arıyor, mahrum kalmamak için de kendini devamlı meşgul ediyor. Bu benim tipim olduğundan biraz daha uzatacam müsadenizle. Bu tip çocukluğunda sınırlara ve baskılamaya maruz kalmış. Bir savunma mekanizması olarak da, hiç bir sınırlamanın olmadığı, sonsuz özgürlük bulduğu zihnine çekilmiş. O yüzden de hayal ve düşünce dünyasında yaşıyor. Kafası, aynı anda 10  program birden çalıştıran bir bilgisayar gibi ve olay, durum, düşünceler, zihninde serbest halde durduğu için bunlar arasında kolayca etkileşim kurabiliyor. O yüzden de çok fikir üretebiliyor. Bu tipin ajandası devamlı dolu. Durduğu anda yüzleşeceği muhtemel nahoş histen kaçmak için çok yoğun olmak zorunda. (Ben, canım arkadaşım Ag)
Coşkun
  • Tip 8: Meydan okuyan: Bu tipin etrafındakilere Allah sabır versin :) (Gerçi herkese sabır versin, yukarıdakilerin hangisi normal? Freud abimizin dediği gibi çocukluğumuzda eksik kalan bir şey hayatımızın kalanına anormal düzeyde yön veriyor. Gel de ölme) Bu karakter, direk konuşuyor, lafı dolandırmıyor. Bayağı baskın bir tip dolayısıyla kontrolcü. Yarışan bir tarafı da olduğu için devamlı bir rekabet halinde. Kararlı. Temel korkusu, zarar görmek ve başkaları tarafından kontrol edilmek. Buna izin vermemek için de yukarıda yazdıklarımı yapıyor garibim. (Arkadaşım Fr ve Cr)
Meydan Okuyan/Yarışmacı
  • Tip 9: Barışçı: Temel korkusu ayrı kalmak ve kaybetmek. Bir şeyleri birilerini kaybetmemek için de devamlı etrafında bir uyum/harmoni (bak ne kelimeler biliyor, hınzır) yaratmaya uğraşıyor. Dolayısıyla da çatışmadan kaçınıyor. Uyum sağlıyor, bu arada kendi isteklerini gözardı edebiliyor. (Abim, kardeşim Dm, eşim (gerçi o ne istediğini epey bilen bir dokuz))
Barışcı

Diyeceğim, bunları bir düşünün ve bi de bana yazın be gülüm,
samimiyetle,
d

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder